Tesbih Namazı Nedir, Nasıl Kılınır? Resimli Tesbih Namazı Kılınışı
Tesbih namazı, sevabı çok yüksek olan ve büyük günahlar başta olmak üzere büyük küçük günahlarımızın affı için en azından özel gün ve gecelerde kılınması gereken ve sonunda bolca dua edilerek günahların affının Yüce Mevla’dan niyaz edilmesi gereken fazileti yüksek bir nafile namazdır.
Adını, bolca tesbih yapılarak kılındığı için tesbih namazı denilmektedir.
Arapça bir kelime olan “tesbih“, Allah Teâlâ’yı noksan sıfatlardan tenzih, kemâl sıfatlarla tavsif etme ve ululama manasına gelir. Dört rek’at olan bu namazda üçyüz defa “Sühhânallâhi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhu vellâhu ekber velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym” dendiği için bu ismi almıştır.
Tesbih namazının muayyen-belli bir vakti yoktur. Kerahet vakitlerinin dışında her zaman kılınabilir. Bununla birlikte Cuma ve Pazar akşamları ve sair mübarek gün ve gecelerde kılınması daha faziletlidir. Bu namazı dört rek’at olarak kılmak caiz olduğu gibi, iki rek’atın sonunda selam vererek ayrı ayrı ikişer rek’at halinde kılmak da caizdir.
Tesbih namazı tevbenin, istiğfarın en büyüğü… Sadece kavlen/dille-sözle değil, bütün vücutla fiilen yapılanıdır. Yani fiilî istiğfardır. Ecri-sevabı çok büyüktür. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v.), amcası Hz. Abbas’a (r.a.), “Bu namazı kıldığın vakit günahının öncesi ve sonrası, yenisi ve eskisi, hatâen ve kasten (bilerek-bilmeyerek) yapılanı, küçüğü ve büyüğü, gizlisi ve aşikâr olanı mağfiret edilmiş olur…” (1) buyurmuşlardır.
Tesbih namazı hakkında Kur’an’da geçen herhangi bir ayet yoktur; ancak bu namaz hakkında Resûlüllah Efendimiz’den (s.a.v.), yukarıda da bir kısımını zikrettiğimiz hadis-i şerif varid olmuştur. Hazret-i İkrime‘den ve o da Hazret-i İbn Abbas‘tan (r.anhüm) rivâyet etmişlerdir ki, Resûlü Ekrem Efendimiz (s.a.v.) muhterem amcaları Hazret-i Abbas‘a (r.a) hitaben Tesbih Namazı ile alakalı dikkat çekici şu tavsiyelerde bulunmuşlardır:
“Ey Abbas! Amcacığım! Sana bir şey vereyim mi, sana bir bağışta bulunayım mı? Sana bir özellik tanıyayım mı? Sana on haslet ölçüsü vereyim mi? Sen bu on hasleti yerine getirdiğin zaman, Allah senin geçmiş ve gelecek, eski ve yeni, bilerek veya bilmeyerek yaptığın, gizli veya aşikâr yapılan, küçük büyük bütün günahlarını affeder, bağışlar. Bu on haslet şunlardır:
“Dört rek’at namaz kılarsın, her rek’atında Fatiha suresini ve başka bir sure okursun. Birinci rek’atta kıraatı bitirdikten sonra, ayakta iken on beş defa: ‘Sübhânellâhi velhamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vellâhü ekber (velâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azıym)’ dedikten sonra rükua varırsın ve aynı tesbihi on defa rükûda söylersin. Sonra başını kaldırıp, ayakta on defa söylersin. Sonra secdeye gider on defa orada söylersin. Birinci secdeden sonra iki secde arasındaki oturuşta on defa söylersin. İkinci secdeye vardığında yine on defa ve başını secdeden kaldırınca da on defa söylersin. Böylece bir rek’atta yetmiş beş defayı tamamlamış olursun.
“Ey amcacığım! Eğer güç yetirebilirsen, her gün bu namazı bir defa kılarsın. Buna güç yetiremediğin takdirde, her cuma bir defa kılmaya çalışırsın. Bunu da yapamazsan, her sene bir defa kılmaya çalış. Bunu da yapamazsan hiç olmazsa ömründe bir defa olsun kıl.” (2)
Günahların afvına vesîle olan tesbih namazı 4 rek’atlı bir namazdır. Bu namazı kılabilmek için aşağıdaki tesbihi ezber bilmek gerekir.
“Sübhânallâhi vel-hamdü lillâhi ve lâ ilâhe illallâhü vallâhü ekber.
Ve lâ havle ve lâ kuvvete illâ billâhil-aliyyil-azıym”